Dört diplomat, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin devlete ait Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda (TPAO) daha üst düzey yöneticileri kara listeye alma planlarını dondurduğunu söyledi.
Aralık ayında AB liderleri Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tartışmalı sularda doğalgaz için “izinsiz sondaj faaliyetleri” nedeniyle varlıkların dondurulmasını ve seyahat yasağı getirilmesini önermişlerdi.
AB, Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Fransa’daki protestoların Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u devireceği yönündeki umudunu kamuoyuna açıkladığı zorlu bir yılın ardından 25-26 Mart’ta düzenlenen zirvede daha sert ekonomik yaptırımları düşünmeyi de kabul etmişti.
Ancak bu yıl Erdoğan’dan daha yapıcı bir üslupla, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in daha uzlaşmacı bir yaklaşıma verdiği destek ve eski düşmanlar Türkiye ile Yunanistan arasında beş yıl içinde gerçekleşen ilk doğrudan görüşmeler, havanın değişmesine yardımcı oldu.
Avrupalı ve ABD’li diplomatlar, ABD Başkanı Joe Biden’in yeni yönetiminin Brüksel’i, NATO müttefiki ve AB aday ülkesi olan Türkiye’nin uzlaşmaya daha istekli göründüğü bir zamanda yaptırım uygulamamaya çağırdığını söyledi.
Bir AB diplomatı, “Türk bireylerin ek kara listeye alınmasıyla ilgili çalışmalar durdu ve artık ekonomik yaptırımlardan bahsetmiyoruz” dedi.
AB’nin dış hizmetleri yorum yapmaktan kaçındı.
* * * * * * * * * * * * * * * * * *
AB, Şubat 2020’de başkan yardımcısı Mehmet Ferruh Akalın da dahil olmak üzere iki TPAO yöneticisini kara listeye almıştı. Dördüncü bir AB diplomatı, AB liderlerinin Aralık ayında aldığı kararın ardından, bloğun TPAO başkanı Melih Han Bilgin de dahil olmak üzere daha fazla kurul üyesine yaptırım uygulamaya koyulduğunu söyledi.
Ankara herhangi bir suçu reddetti ve önerilen yaptırımların önyargılı ve haksız olduğunu düşündü.
Fransa tarafından güçlü bir şekilde desteklenen Yunanistan ve Kıbrıs, tartışmalı sularda Türk gemileri tarafından kışkırtıcı petrol ve gaz arama olarak gördükleri için Türkiye’yi cezalandırmak istedi. Ankara, faaliyetlerin kendi karasularında gerçekleştiğini söylüyor.
AB ayrıca Erdoğan’ı demokrasiyi aşındırmak ve bağımsız mahkemeleri ve medyayı yok etmekle suçluyor.
Ancak Alman lider olarak 16 yılın ardından bu yıl daha sonra istifa etmesi beklenen Merkel, Türkiye’de AB yatırımına öncelik veren bir yaklaşımı tercih etti.
Başlangıçta enerji, insan hakları ve göç konusundaki anlaşmazlıkları listelemesi beklenen AB liderlerinin Türkiye ile ilişkileriyle ilgili bir raporun artık tarafsız bir tonda olacağını söylediler.
Bir diplomat, bir Türk savcısının Kürt yanlısı HDP partisinin yasaklanması yönündeki talebinin herhangi bir yaptırım konuşmasını canlandırmayacağını, ancak bunun AB tarafından tartışılabileceğini de sözlerine ekledi.