Yakalanan bir PKK’lının itirafları

Yakalanan bir PKK’lının itirafları

Videonun üzerinde Ergün Diler ve Mete Yarar yazılan güvenlik kuvvetlerimizce yakalanan bir PKK elebaşının itiraflarını içeren video cep telefonuma düştü. Ben de bu dehşet verici herkesin dinlemesi ve okuması gereken videonun açılımını yaparak yazıya döküp okuyucuya sunmak istedim. Bu sesi bilgisayarımda duran itirafçının (sesi değiştirilerek) videoda bir TV spikerinin sorularını yanıtlayan konuşması söyleşi aşağıdaki gibidir:
“­-2007’nin sonunda PKK’nın dağ kadrosuna katıldım. Orda yedi sekiz ay kadar bomba eğitimi gördük, yakın savaş eğitimleri aldık. Aklınıza gelebilecek Amerika ve Rus yapımı, Alman yapımı bütün taramalı otomatik tüfeklerin eğitimlerini aldık, tabanca eğitimleri alarak 2010 senesinde yavaş yavaş PKK’nın dağ kadrosunun siyasallaştırıp şehirleri böleceğimizi şehirleri ele geçireceğimizi bu mühimmat sevkiyatlarını ve eleman sevkiyatlarını bize bizim fikrimize hizmet eden polislerin de bize yardım edeceğini söylendi. Ekimin on bir senesinde Şırnak üzerinden Beytüşşebap üzerinden Siirt’e Şırnak’a götürdüğümüz ekimin 14 v 15 de Hendek Savaşlarında gördüğünüz o bombaları biz üç dört yıla yayarak sınır hattından bugün FETO’cu olduklarını bildiğim polislerin karakollardaki denetim saatlerinde çok fazla irdelenmeden rahat rahat geçirebildik.
Mikronu tutan spiker: “Yani siz geçerken müsaade mi ediyorlardı”.
PKK lı: “Müsaade ediyorlardı, benim yanımdaki bazı üst düzey, daha sonra RPG ye katılan PKK lılar şu şekilde biz sınırı geçirildik. Bizlere sözde operasyon yapılıp sözde tutuklanırken bize ters kelepçe vurulur mühimmatlarımızı ele geçiren zabıtlarda bize güya sorgu yapılıp Şırnak’tan alınıp Siirt’e sorguya getirilip, yarı yolda bir köy kenarında indirilirdik, onlar başka bir muhbirleri araca bindirirlerdi, böylece bizler jandarma karakolundan rahat bir şekilde geçerdik.
Spiker: “Ne yapıyordunuz o mühimmatları?
PKK lı: Mühimmatları Diyarbakır’da Batman’da, Siirt’te örgütün belirlediği, bazı dönemlerde kimsenin yanaşmamasını ve polisin de gözcülük ettiği hücre evlerine bırakırdık. Daha sonra Güneydoğudaki HDP beledilerinin araçlarıyla kazılan çukurlara koyardık, tabi bunu üç seneye dört seneye yaydık biz. Kurşunların sıkılmadı dönemlerde biz Fetullah Gülen’in polisleri tarafından rahat bir şekilde mühimmat hem askerden sevkiyatı yaptık”.
“2007 ve 2012’deki kimlik krizinden evvel Feto’nun polisleri bize PKK nın da RPG nin MİT içindeki tam listesini ulaştırdı. Şöyle ki kendi içindeki kripto elemanları MİT adına çalışan Türkiye’nin PKK nın ve RPG nin belini kırabilecek özel yetiştirilmiş MİT ajanlarını tam listesini ulaştırdılar bize. PKK nın içindeki ajanları bunlar altı ay içerisinde teker teker infaz edildi. Böylelikle PKK ve YPG içinden bilgi alışı kesildi. Aynı zaman FETO’nun desteklemesiyle biz çok rahat hareket eden bir alan oluştu”.
Kozmik Oda: Devlet sırları ele geçirildi
(Şimdi burada bir parantez açalım, bu PKK lının anlattıkları ile Ankara’da hepimizin tanık olduğu Kozmik oda baskını olayını bir göz atalım anımsayalım.
“21 Aralık 2009’da Ankara Çukurambar’da yapılan bir operasyonda iki isim gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerin asker olduğu ve üzerlerinden çıkan notta dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın evinin krokisi olduğu ve askerlerin yakalandıktan sonra bu notu yutmaya çalıştığı iddia edildi. Bu olaydan sonra Bülent Arınç’a suikast yapılacağı bilgisi medyada yer aldı. Telefon ile yapıldığı belirtilen bir ihbarın ardından konuyu soruşturan savcı Mustafa Bilgili, Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı 11 ve 16 nolu odalarda arama yapmak istedi.
26 Aralık’ta Hâkim Kadir Kayan, Genelkurmay Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda arama yapmaya başladı. 20 Ocak 2010’a kadar devam eden aramalar çerçevesinde devlete ait imajlarla birlikte birçok gizli belgenin özeti ve fotokopisi alındı. Kozmik Oda olarak bilinen bu odalarda muhafaza edilen bilgi, belge ve arşiv kayıtları devlet sırrı niteliğindeydi. Burada hâkim Kadir Kayan tarafından 1.5 TB boyutundaki pek çok gizli belgeye el konuldu. 20 gün süren arama sonucunda 1970’ten beri var olan bilgileri içeren CD, dosya ve hard disklerden oluşan “gizli belgeler” dışarı çıkarıldı. Bu belgeler 2 yıl boyunca savcılıkta bekletildikten sonra, mahkeme kararı ile çözümlenmesi için TÜBİTAK’a gönderildi. Burada çözümlenen belgelerin ve imajlar 3 yıl süreyle saklandıktan sonra 16 Mart 2013’te Ankara Adalet Binasında hazırlanan yere konulmak üzere, Cumhuriyet Savcısı’na teslim edildi. Bu süreçte söz konusu bilgi ve belgelerin nerelere gönderildiği belli olmazken, suikast planı ile ilgili soruşturmada söz konusu kanıtların sahte olduğu ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında tutuklanan 8 asker serbest bırakıldı”.

Yakalanan bir PKK’lının itirafları

Görüldüğü gibi, Kozmik oda baskını, Arınç’la suikast olayın hepsi sahte belgelere yalana dayandığı sonradan ortaya çıkıyor. Burada amaç CIA nın da kurgu yardımı ile Kozmik odadaki gizli belgelere ulaşmak. Kozmik odadan elde edilen çok gizli belgelerle birlikte, MİT’in başka ülkelerdeki özellikle Kuzey Iraktaki 848 tane gizli elemanlarının adları da Fetocu hâkim, savcı, polisler eliyle elde edildikten sonra Fetocu polislerce PKK ya iletilir. Zaten Feto ile PKK istihbaratta paylaşım yaptıkları için PKK nın eline geçen Türkiye yanlısı gizli elemanlar, yukarıda yakalanan PKK lının ifadesinde de belirttiği gibi teker teker infaz edilir. Böylece uzun bir süre PKK yöresinden Türk elemanlarına bilgi akışı kesilir. Görüldüğü gibi kendi çıkarı için ve de ne yazık ki  “aldatılan” AKP-RTE iktidarınca 15 Temmuz 2016 ya kadar himaye edilen Feto, PKK yla bile ihanet içinde hainlik yaptığı ortaya çıkar)”.

Bu açıklamadan sonra biz yakalanan PKK lının itiraflarına devam edelim.
Bize verilen eğitimlerde hem de siyasi alanda, askeri alanda CIAE artı Almanya’nın böyle ajanları biz her türlü eğitimi her türlü mühimmatı verdiler.
Spiker: Onlar geliyorlar mıydı Alman, Amerika’lı ajan olarak biliyorlar mıydı ne olarak size geliyordu?
PKK lı: Bize şöyle söylüyor, alt kademe bize kadar gelene ulaşan kademelerdeki henüz örgüte tam bağlılığı sağlanmayanlar onlar gazeteci röportajcı olarak biliniyordu. Fakat çember daraldıkça biz üst taraf bunların mühimmat sevkiyatı sağlayan, askeri eğitim veren siyasi eğitim veren CIAE emay 8 BMS, ajanları olduğunu bizler biliyorduk. Bunlar tabi kendileri profesyonel Kürtçe konuşurlardı, kendilerini kabul ettiklerinde bir Kürdün dahi onların bir Kür olmadığını anlamaları mümkün değildi.
Spiker: Yani onlar Kurmanci lehçesi ile mi Zazaca mı konuşuyorlardı?
PKK lı : Kurmanci lehçesi ile de Zaza lehçesiyle konuşurlardı.  Çok iyi Farsça bilenler vardı aralarında, Profesyonel Kürtçe biliyorlardı. Hatta ben bir defasında bir gece yanımıza gelen bir BMD ajanını iki gün boyunca ben Bismil’li zannettim, Bismil’li olduğunu söyledi ama anlayamadık.
      Spiker: Anlamadınız yani
PKK lı: Hatta birçoğu şunu da ifade edeyim, bize gelmeden evvel şunu biliyorduk ki solaryuma defalarca girip ten değiştirip yanımıza gelen ajanlar vardı. Açıklıkla bunu belirtiyorlardı.
     Spiker: Çok heyecanlı, yani anlaşılmasın diye solaryuma mı giriyorlardı? Burası çok İlginç.
   PKK lı: Solaryuma beş altı seans sekiz seans girip açık o açık pembeliklerini yok ediyor, ten değiştirip yanımıza geliyorlardı, gerekçeleri olduğu için onları örgüt içerisinde ajan olduğunu CIAE, MOSSAD ajanı olduğunu BMD ajanları da vardı, BMD ajanı olduklarını fark etmemiz mümkün değildi.
“Bize gelen 15 Temmuz darbe girişiminde FETO’nun askeri eğitimlerini veren generaller, albaylar, binbaşılar bizim karşılaşacağımız Türk askerinin aldıkları eğitimi de biz biliyorduk. Biz karşımızda savaşacağımız Türk askerinin ne gibi eğitim aldığını nerelerde açık vereceğini, nasıl bir eğitim aldığını çok iyi biliyorduk, böylelikle onların zaaflarını da biliyorduk.
Spiker: Bunlar korkunç bilgiler.
PKK lı: Bize ulaşan ajanlar daha evvel Türk askerinin içine sızan Feto generalleri, albaylarının askerlerine nasıl bir eğitim verdiğinin belgelerini onlar sunarlardı ve bizi onların aldığı eğitime paralel bir eğitim eğitirlerdi. Dolayısıyla hem profesyonel bir eğitimimiz olurdu hem de kırsalda savaştığımız Türk askerinin bize nerelerden nasıl saldırabileceğini çok iyi biliyorduk.
“Bunun haricinde de bugün PKK nın PYD nin büyük can çekiştiğini biliyorum. Bunun en büyük sebebi istediğimiz gibi sınırdan artık geçemiyoruz. Artık F-16 lar şunu da söyleyeyim size, Malatya’dan bizi bombardımana tutacak F-16 lar kalkmadan evvel bize üst kadroya haber gelirdi, sığınak mağaralara girerdi, Türk askeri jetleri gelirdi, boşa bombalarını atar giderdiler. Bir kısmı zaten bizi bombalamaya gelen Feto pilotları idi. Bu bize bildirilirdi, ağır sığınaklı mağaralara girerdik, onlar gelir sortilerini yapar, bombalarını bırakırlar giderdiler. Çok zayiat verdik, ama bugün tersine döndü bugün Türkiye’nin bağımsız askeri, milli yapısı heronları, silahlı heronları başımızı mağaralardan kaldıramaz hale gelmiştik, şu anda örgüt içerisinde ara ara görüştüğümüz arkadaşlarım diyorlar ki: “Tamamen bitmeye yüz tuttuklarını, gökten gelen silahların bir fayda vermediğini Amerika’nın ve NDN verdiği eğitimlerin hiçbir fayda vermediğini tamamen yok olmaya yüz tuttuğunu, çünkü içeriden bilgi alamıyoruz. Türk askerinin ne zaman operasyon yapacağını bilmiyoruz. Jetlerin ne zaman kalkacağını bilmiyoruz”.

Yakalanan bir PKK’lının itirafları

“Örgüte gelen mühimmat ve personelin nerelerde konuşlanacağını stratejik organizasyonu yapacak bize yetkililer HDP’nin milletvekili araçlarıyla Şırnak’ta, Siirt’ten, Hakkari’den bir merkezden taşınıyordu. Çünkü o zaman zaten polis noktaları Feto’nun elinde, olası Feto polisleri olmadan nöbet tutunuyorsa bile oradan geçen bir milletvekilinin aracını durduramazlardı arayamazlardı, tarayamazlardı, böylelikle hiçbir mühimmat yok ama şehire üç yıldır yağmalanan mühimmat ve askerlerin kimin kontrol edeceğini, militanları kimin kontrol edeceğini yönetecek kadrolar HDP’nin siyasi milletvekillerinin araçlarıyla gelirdi. Bizler de sıkıştığımız zaman HDP belediyelerinden istediğimiz araç, istediğimiz mühimmat desteğini görürdük.
Tapu ve Kadastro bölümünden de bize Diyarbakır’ın yer altına ait haritalar gelirdi. Bizans döneminden kalma tünelleri Diyarbakır, Türkiye halkı bilmez biz bilirdik ve binlerce yıllık tünellerin içinde cirit atardık. O tarihi tünelleri Türkiye bilmezken bizler biliyorduk. Çünkü mağaralara öyle bir sığınak yapılmış ki, öyle mağaralar yapılmış ki, öyle tahmin ediyorum ki kimyasal silah dahi fayda etmeyecekti orda çörekleniyordu, takıldığımız yerde Diyarbakır HDP belediyesinin araçları, kamyonları, eğitimleri hepsi bize ulaşırdı. Araçtan bir sıkıntımız yoktu, örgüt adına nokta atışı yapan bir örgütün çıkarına iyi iş yapan aileleri de HDP belediyesine işe alınıyorlardı, burs verilirdi, para verilirdi. Böylelikle ölsek bile arkamızda kalan ailelerimiz de onların maddi sıkıntı yaşamadığını bilmek bizi daha özverili bir savaşa itti.
Katılım son zamanlarda müthiş derecelerde arttı ve şöyle söyleyeyim Avrupa’dan bize katılanların biri bizim ona bedeldi çünkü gelenler kırsalda savaşabilecek militanlardı. Profesyonel eğitilmişlerdi. Gece savaşını çok iyi biliyorlardı, gündüz savaşı gece savaşı örgütte PKK da çok önemli idi. Çünkü her militan gece savaş yapamaz. Bize Avrupa’dan katılan Kanada’dan, Amerika’dan, Almanya’dan, Rusya’dan, Yunanistan’dan muazzam bir katılım vardı.

Yakalanan bir PKK’lının itirafları

Beni de en çok etkileyen olaylardan biri şuydu, dağ kadrosunda evlilik, aşk, sevgi gibi şey mümkün değildi. Fakat örgüte katılan 14-15-16 yaşındaki kızlar bir gelin gibi süslenip PKK nın üst düzey yöneticilerine sunulurdu ve onlara itiraz edildiklerinde infaz edilirdi.
Avrupa’nın şu an bildiğim kadarıyla Güney Doğu’da FETO ile iş birliği yapan müthiş bir istihbaratçıları var, ajanları var kol geziyorlardı deli gibi. Adedini şu anda vermeye kalksam Siirt, Batman ve Diyarbakır Emniyet İstihbaratının yüzde 80’i 85’i Feto’cuydu. Bizim de dağ kadrosuna gelenler vardı biliyordum. Dağ kadrosunda nerelere konuşlanacağı, hangi Feto’cu polislerin hangi kontrol noktalarında nöbet tutacağı çok iyi biliniyordu. Orda rahat bir aramayla rahat bir şekilde geçebiliyorduk, bize karışmıyorlardı. Eğer eşkali Türk istihbaratı tarafından MİT ve jandarma istihbaratı tarafından bilen bir personelin ajanın Türkiye’ye girmesi gerekiyorsa, bu sanki Feto’cu istihbarat polisler sınırda bir operasyon yaptığı görüntüsü alındığında tutuklanıp ters kelepçe yapılıp mühimmatıyla araçlara bindirip konvoy şekilde Siirt’e, Diyarbakır’a giderken yolda araç değiştirirdi onlar köye girerlerdi istediğimiz gibi rahat gezebiliyorduk.
Bizler hem Avrupa’da yetiştirildik, örgüt bizi Avrupa’nın birçok askeri kampında, bizler sadece Güney Doğuda, ya da Orta Doğu’nun kırsal kesiminde değil, Avrupa’nın kendi askeri kamplarında eğitim götürdük.

Yakalanan bir PKK’lının itirafları

Spiker: Nasıl yani bunu açar mısınız, sizi alıp Avrupa’ya mı götürüyorlardı.
PKK lı : Bizi alıp  Almanya olsun, Fransa’nın bazı şehirleri olsun, Kanada’nın bazı kırsal kesimleri olsun, hatta biraz ileri gitmek istiyorum, Feto’nun Amerika’daki polisleriyle aynı eğitim yerlerinde eğitim gördük biz, onlar Türk polisleriydiler, biz de Feto’cu idik. Biz oraya gidenler yüzlerce teröriste eğitim veren yüzlerce teröristin hem beynini yıkayan hem de onlara eğitim verenlerdik. Biz bu çatı altında belli kadrolar Avrupa’ya götürüldük.
Spiker: YPK li PKK lı gibi gitmiyordunuz.
PKK lı :  Hayır, hayır biz oraya giderken, hatta bize çok yakın olan bir arkadaşım oraya CIAE ajanı olarak eğitim gördü. Yani oradaki çünkü her Amerikalı askerler de bunların içinde değil. Bunlar kimdir, diye sorulduğu zaman, Orta Doğuda CIAE de çalışacak ajanlar olarak gönderiliyorduk. Orda biz eğitimlerimizi tam alırdık, öteden beri geri döndüğünde hırkasını giyip profesyonel asker olarak geçerdik.
Güney Doğu’da bizler uyuşturucu sevkiyatı da yapıyorduk, uyuşturucu sevkiyatı gerçekleştiriyorduk.
Spiker: Nasıl oluyor bu?
PKK lı: Şöyle oluyordu, iki yüz kilo uyuşturucu sokulacaksa, bu 200 kilo uyuşturucunu ya kilo bazı ya da net fiyatı para üzerinden bazı FETO’nun Siirt’te narkotikteki görevli, burda isim vermem doğru olmaz, narkotikteki elemanı tarafından temin ediliyordu. O paralar da ya örgüte aktarılırdı cemaate aktarılırdı ya Bankasya’ya yatırılırdı, ya da şu şekilde olurdu 200 kilo eroinin çoğunu tebeşir tozuyla karıştırırdık, onlar gelirdi ele geçirirlerdi,
Spiker: Ele geçirilen eroin değil mi?
PKK lı: Biz elden çıkardığımız bir elemanı çok orijinal olmayan çuvalları verirdik, Geçirirdik, Feto’nun polisleri bunları tutuklardı, operasyon yapardı, bunu “Feto’nün polislerinin muhbirleri yaptı” diye bunu valiye sunarlardı, örtülü ödenekten karşılığı vardı çünkü, 300 kilo eroin yakalanmış, müthiş bir plan, bunu kim ihbar etti, falan kişi ihbar etti bu bir muhbirdi bunun örtülü ödenekten bunlar kazana atılıp yakılırdı, o dosyada o zamanın Siirt valisine havaleli gönderilirdi, muhbire örtülü ödenekten milyonlarca dolar aktarılırdı. Bu para yine Cemaate giderdi, bu şekilde müthiş bir döngü sağlanmıştı. Bunu da biliyoruz çünkü o çuvalları hazırlayan bizlerdik”.
Bana gelen bu banttaki müthiş anlatımlar insanın kanını donduracak dehşete düşüren anlatımları içeriyordu.

Cevat Kulaksız  

Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com

Bir Cevap Yazın

siegram sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et