Muhalefeti temsil eden altılı masa ve Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayının hala açıklanmaması, bize göre büyük bir hatadır.
Adayın, bugünden açıklanmamasının gerekçesi olarak; henüz erken, adayı açıklarsak yıpratırlar açıklaması yapılıyor.
Hiçbir değeri ve gerçekçiliği olmayan bir gerekçe.
Açıklanacak aday niçin yıpransın?
Yıpratılacak, açıkları olan bir kişi mi, aday olarak düşünülüyor yoksa?
Tabii ki; hayır.
O zaman bu korku niye?
Niye bu güvensizlik?
Aslında, adayın belirlenerek açıklanmaması nedeniyle farkında olmadan yayılan dedikodular, 6 lı masayı ve ittifakı yıpratıyor, için için kemiriyor.
Bu hatayı daha önce de yapan İMAMOĞLU; benim adayım, genel başkanım dese de, anket sonuçlarının cazibesine kapılmış ve bayramı bahane ederek Karadeniz illerini ziyaret ederek mitingler düzenliyor ve sayın eşiyle birlikte kürsüye çıkarak, boyunu aşan konuşmalar yapıyor, bize göre bu mitingler cumhurbaşkanlığı adaylığının ısınma hareketleri.
Muhalefet kamuoyunun aklı karışık ve bölünmüş vaziyette.
Seçmenler; İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Kılıçdaroğlu taraftarları olarak bölünmüş olup, her geçen gün, bu bölünmüşlük kutuplaşmaya ve kemikleşmeye doğru yol alıyor.
Tam ERDOĞAN’ın istediği de, bu bölünmenin derinleşmesi.
İktidar, muhalefete adayınızı açıklayın dedikçe, muhalefet de, inadına adayı açıklamıyor. Sözüm ona ERDOĞAN’a bu konuda da muhalefet ediyor.
ERDOĞAN’ın isteği de aslında bu. Yani, muhalefetin adayının belirlenerek açıklanmaması ve aday konusunda muhalefet seçmeninin kutuplaştırılması ve ayrıştırılması.
Bu nedenle, ERDOĞAN; inatla, adayınızı açıklayın derken, inadına açıklanmayacağını çok iyi biliyor ve muhalefeti tongaya düşürüyor.
Bizim saf muhalefet de, aday açıklamayı erteleyerek, ERDOĞAN’ın ekmeğine yağ sürüyor.
İMAMOĞLU; nankörlük yapmasın otursun oturduğu yerde, bayram nedeniyle memleketi Trabzon’a gitmek onun hakkı ama, bu tantanayı ve mitingleri, salt bayram ziyareti olarak açıklamak olanaksız.
CHP’nin, kendisine Karadeniz Bölgesinde parti propagandası yapma görevi verdiğini, bu ziyaret ve mitinglerin, parti adına yapıldığını zannetmiyoruz.
Bu seçimlerde, aslında, cumhurbaşkanı adayından ziyade, millet vekili seçimlerinin ezici çoğunlukla kazanılmasının, muhalefet olarak meclise büyük bir çoğunlukla girilmesinin önemli olduğu, seçilecek olan cumhurbaşkanının da, kendi inisiyatifiyle görev yapmayacağı, ittifakın programını uygulayacağı, seçmene açıklanmalı ve bu gerçek, vurgulanmalıdır.
Bunları yapamazsanız, kızı kendi haline bırakırsanız, başını bağlamazsanız, ya davulcuya, ya da zurnacıya varır, ERDOĞAN ensemizde boza pişirmeye devam eder.
Akıllı olunuz. Bakmayınız, marjinal seçmen kitlesinin sorumsuz ve akıl dışı fantezilerine.
Bu yazımıza da büyük eleştiriler gelecek biliyoruz.
Ama, doğruları yazmaya devam edeceğiz.
Güner Yiğitbaşı
04/05/2022
Hukukçu