Birisi Bu Kardeşinize Saldırmak Türkiye'ye Saldırmaktır Demiş

Birisi Bu Kardeşinize Saldırmak Türkiye'ye Saldırmaktır Demiş

Bu sözü kim söyleyebilir bizim ülkemizde?

Evet; hep bir ağızdan, söylese,  söylese , ancak ve ancak AKP Genel Başkanı söyleyebilir dediğinizi duyuyorum. 

Kolay bir soruydu, bu nedenle,  hiç fire vermeden hepiniz bildiniz, bu sorunun cevabını. 

Soru kolay olsa da, isabetli cevabınızdan dolayı hepinizi kutluyorum. 

Şuna bakar mısınız?

Bu sözü söyleyen zat-ı muhterem; ben Türkiye’yim diye içeriye ve dışarıya meydan okuyor. 

Yüzde 50+1 oyla iktidar olmuş partili Cumhurbaşkanı seçilmiş, ülkeyi yönetemediği,  Türk Milletini ve Türkiye’yi yoksullaştırdığı, hazineyi zenginlere peşkeş çekerek boşalttığı, halkımızı özgürsüzleştirdiği için, şu anda ise, oyları yüzde 20’lere gerilemiş olan  bu zat-ı muhterem, kendisini Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle özdeş kılıyor. 

Bu sözü ben söylesem, derhal  bana deli gömleğini giydirip akıl hastanesine tıkarlar,  haklı olarak. 

Zaten,  bu  saldırma sözünden maksat,  güç kullanarak,  cana yönelik cebri bir saldırı eylemi de değil. 

Kendisini Devlet ve Türkiye sanan AKP Genel başkanı; içeriden ve dışarıdan yapılacak olan kendisine yönelik haklı eleştirilerin dahi, Türkiye Cumhuriyeti Devletine yapılmış ve yapılacak olan bir saldırı olarak değerlendirerek, şahsını kutsamaktadır. 

AKP Genel Başkanı,  partili ve taraflı Cumhurbaşkanı; Türk Milletinin oylarıyla seçilerek, bir dönem için  ülkeyi yönetmeye yetki almış, gelip geçici, yolcu konumundaki bir siyasetçidir. Yoktur diğer siyasetçilerden bir farkı ve üstünlüğü. 

Bu ülkenin kurtarıcısı ve devletimizin kurucusu Türkiye’nin ezeli ve ebedi ölümsüz tek lideri ATATÜRK dahi, yaşamı boyunca, bazı çevreler tarafından eleştirilmiş ve hatta canına fiilen kast edilmiş olmasına rağmen, bana yapılan saldırılar, Türkiye’ye yapılmıştır diye, boyundan büyük,  saçma sapan ve iddialı bir söz söylememiştir. 

Şu anda dahi, ATATÜRK’ün ilkeleri, büstleri ve heykelleri, kişilik hakları, şeref ve haysiyeti, manevi hatıraları; hem de, bana yapılan saldırı Türkiye’ye yapılmış demektir diyen AKP Genel Başkanı ve partili Cumhurbaşkanı tarafından atanan,  korunup ve kollanan, sırtları sıvazlanan,  Atatürk tarafından kurulan Diyanet İşleri Başkanlığının başındaki ve bu kurumda çöreklenmiş, gerici ve ATATÜRK düşmanları başta olmak üzere, anti laik  karşı devrimciler tarafından saldırıya uğramakta olup, ne acıdır ki; bu zat-ı muhterem bu saldırılardan memnun ve  mutlu olmalı ki; bu saldırılara sessiz kalmakta ve bu kadroları Diyanet İşleri Başkanlığından uzaklaştırmamakta, en tipik örneği tescilli ATATÜRK düşmanı, ATATÜRK’e diliyle saldıran hain Fesli KADİR, onun can dostu olabilmektedir. 

Bu Dünya; Peygamberlere, ATATÜRK’e, Fatih Sultan Mehmet’e, Kanuni Sultan Süleymanlara dahi kalmamıştır, ey zat-ı muhterem. 

Sen değil misin?

Dünya ülkelerinin temsil edildikleri, uluslararası Birleşmiş Milletler Teşkilatının Genel Kurulunda konuşarak ve Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesini hedef alarak; Dünya beşten büyüktür deyip sözle saldıran ve eleştiren. 

Sen değil misin?

Bağımsız bir devlet olan Suriye’nin iç işlerine karışan ve bu ülkeye düşmanca tavır takınan, Şam’daki Emevi Camisine gidip namaz kılacağız diyen ve hala Suriye’nin meşru ve seçilmiş lideri ESAD’ı muhatap kabul etmeyen,  toprak bütünlüğüne saygılıyız diyerek, her ne maksatla olursa olsun,  Suriye’ye askeri harekatlar yapan. 

Demek ki; gerektiği zaman,  Dünya devi Birleşmiş Milletler Teşkilatı, bağımsız bir devletin lideri, eleştirilebiliyormuş. hatta bağımsız bir devletin toprağına girilerek askeri harekat yapılabiliyormuş, silahlı güç kullanılabiliyormuş. 

Ama, bu zat-muhterem; yoğun ve akıl almaz korumaları nedeniyle, canına yönelik bir fiili saldırı zaten  imkansız olduğuna göre, saldırı olarak nitelendirdiği, kendisine yönelik bir eleştiriye dahi tahammül edememekte ve kendisine sözle yapılan ve yapılacak olan haklı eleştirileri (eleştirel saldırıları)dahi, Türkiye’ye yapılan bir saldırı olarak kabul ederek, adeta ben Türkiye’yim diyebilmektedir. 

Bu zihniyettir ki; yani, ben Türkiye’yim, beni eleştiremezsiniz, bana yapılan eleştiriler Türkiye’ye yapılan bir saldırıdır dediği içindir ki; yaklaşan seçimlerde,  sandıkta kaybettiği taktirde, korkarız ki; ben Türkiye’yim, bu nedenle asla saraydan ve iktidarımdan uzaklaşmam, ben gidersem Türkiye yok olur, benim varlığım Türkiye’nin beka sorunudur, koltuğu bırakmıyorum,  dahi diyebileceğinden endişe duymaktadır Türk Milleti. 

Bu sonuca ulaşması mümkün müdür?

A S L A. 

Güner Yiğitbaşı

06/06/2022

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Bir Cevap Yazın

siegram sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et