Partili Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; yine, 19. Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramı kutlamaları için Anıtkabirde yapılan devlet törenine katılmadı ve ATATÜRK’ün huzuruna çıkarak mozolesine çiçek bırakmak için dahi olsa, huzurunda eğilmedi ve sözüm ona dik durdu.
Bu, sözde yiğitliğinden dolayı kendisini kutluyoruz(!)
Tahmin ettiğimiz gibi, 19 Mayısı sadece Gençlik Bayramına indirgedi ve Gençlik Ve Spor Bakanını göndererek, bayramın önemini itibarsızlaştırdı.
Huzuruna çıkmayarak, hakkın rahmetine kavuşmuş olan ATATÜRK’ün cansız bedenine karşı dik durdu ve eğilmedi sözüm ona.
Ancak, Türkiye Cumhuriyetinin sınırları dışına çıktığında, ayaklarına kadar gittiği sözde devlet olan kabile düzeyindeki Arap ülkelerinin petrol zengini şeyh ve prensleri, ABD ve AB ülkeleriyle, Sovyet lideri Putin’in önünde eğildiğini, yağlar çektiğini, kapılarında beklediğini, Türk Milleti olarak çok iyi biliyoruz.
Seçilmiş olmak, ATATÜRK’ün kurduğu T. C. Devletinin onurlu ve şerefli Cumhurbaşkanlığını hak etmeye yetmez.
Fiilen olmasa da, hukuken var olan anayasamıza göre, T. C. Devletinin başı olan, Türk Milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanlığını hak ededbilmek için, anayasadaki tanıma uyan Cumhurbaşkanı gibi tavır sergilemek, bayramları; isimlerine göre değil, isimleri ne olursa olsun, önemlerine ve temsil ettikleri olaylara ve değerlere göre anlamlandırabilmek ve bayramların hakkını verebilmek gerekir.
19 Mayıs, sadece bir gençlik ve spor bayramı değildir.
19 Mayıs; 19. Mayıs. 1919 da Bandırma Vapuru ile Samsuna çıkarak, işgal altındaki İstanbul ve tüm Anadolu’yu düşman çizmelerinin altından kurtarmak, demokratik ve laik, özgür T. C. Devletini kurmak için atılan ilk adım ve kurtuluş meşalesinin yakıldığı gündür.
Bakmayın siz, Yüce ATATÜRK’ün; 19 Mayısı bayram ilan ederek gençliğe hediye etmesine ve adının Gençlik Ve Spor Bayramı olmasına.
Kaldı ki; bu bayramın adında ve içeriğinde, ATATÜRK’ü anma da mevcuttur.
T. C. Devletinin seçilmiş Cumhurbaşkanı olduğunu iddi edebilmek, her gittiği yerlere ve konuştuğu kürsülere, bindiği araçlara Cumhurbaşkanı forsu açabilmek, hakarete uğradım, ben Cumhurbaşkanıyım, bu nedenle Cumhurbaşkanına hakaret suçundan soruşturma açın diyerek, C. Savcılarına talimatlar verebilmek için, Cumhurbaşkanı gibi Cumhurbaşkanı olmak, başı olduğun T. C. Devletini kuran ATATÜRK’e ve Cumhuriyetin temel değerlerine saygılı olmak gerekir.
Kuru bir bayram mesajı yayınlamak, asla yeterli değildir.
19 Mayısı törenlerine katılarak kutlamayan, ATATÜRK’ün huzuruna çıkmama gafleti içindeki partili Cumhurbaşkanının; 19 Mayıs öncesinden, ATATÜRK’ün adını taşıyan yıktığı Havalimanında yapılacak olan 29 Mayıs İstanbul’un fethi törenlerine katılacağını büyük bir gururla ilan etmesi, büyük bir talihsizlik ve T. C. Devleti ile onun kurucusu ATATÜRK’e ve Türk Milletine büyük bir saygısızlıktır.
T. C. Devletinin Cumhurbaşkanı seçilmiş olsanız da; T. C. Devletinin Cumhurbaşkanlığını, asla ve asla, hak etmiyorsunuz Sayın ERDOĞAN.
Türk Milleti olarak tek tesellimiz; bir sene sonra yapılacak olan seçimler sonunda, demokratik yollarla gidecek ve hak etmediğiniz o koltuğu boşaltacak olmanızdır.
Güner Yiğitbaşı
19/05/2022
Hukukçu