Türkiye diri fay hattı haritası (siyah çizgiler), Erzincan Çöpler Altın Madeni alanı (kırmızı çizgi).
Madende 2021 yılında siyanür sızıntısı yaşandı ve bu çevreye zarar verdi. Şirkete yüksek bir idari para cezası uygulandı ve adli soruşturma başlatıldı.
Siyanür, altın ayrıştırma sürecinde sıkça kullanılan bir kimyasaldır. Siyanür kullanımı çevre ve insan sağlığı için ciddi riskler oluşturabilir.
Fırat Nehri’nin yakınlığı nedeniyle, madenin çevreye zarar verme potansiyeli büyük bir endişe kaynağıdır.
Resmi açıklamalara göre şu an için bir siyanür sızıntısı söz konusu değildir. Ancak uzmanlar, numune sonuçlarının şeffaf bir şekilde paylaşılması gerektiğini belirtmektedirler.
Çöpler Altın Madeni’nin bulunduğu bölgede çevre felaketlerinin yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır.
Kötü senaryo: Fırat Nehri’ne siyanür sızabilir mi?
13 Şubat 2024’te toprak kayması sonrasında merak edilen en önemli konu, olayın bir çevre felaketine yol açıp açmayacağı oldu. Çünkü Çöpler Altın Madeni, Fırat Nehri’nin yanında ve nehre olası bir sızıntı yaşanırsa hem Türkiye’yi hem de Ortadoğu’yu besleyen kaynağın zehirlenmesi anlamına gelecek.
Konuyla ilgili ilk resmi açıklamalara göre ise, şu an bir sızma söz konusu değil. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, “Şu anda bir sızma söz konusu değil. Olsa bunu size açıklarız. Fırat Nehri’ne sızma söz konusu değil. Toprak kayması oldu, yani bu toprak kayması dışında herhangi bir problem yok. Bütün ekipler geliyor, buradaki bütün kontrolleri yapacaklar” açıklamasında bulundu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın açıklamasında ise, “toprak kayması sırasında akan malzemenin Fırat Nehri’ne ulaşmasının engellenmesi amacıyla Sabırlı Deresi’nin Fırat Nehri’ne ulaştığı menfezin kapaklarının kapattırıldığı” bilgisi yer aldı.
Yani resmi makamlara göre bir risk yok. Teyit’in ulaştığı Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel’e göre ise risk yok demek için bakanlığın ve yetkililerin numune sonuçlarını şeffaf bir biçimde açıklaması gerekiyor. Çünkü, çöken yığın 1 kilometre kadar kaydı. Bu yığının kaydığı alanın zemininde ise çöp yığının olduğu gibi membran ve geçirimsiz kil gibi malzemeler bulunmuyor. Yani, çöken yığının bir kısmı dere yatağına ve toprağa kaydı.
Riski belirleyebilmek için de kuyular açılıp numune alınması ve ölçüm sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor.
Teyit, konuyla ilgili bölgeyi ziyaret eden eski TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Çevre Mühendisi Baran Bozoğlu’na da ulaştı. Bozoğlu, arama bölgesinin balçıklı olması sebebiyle henüz işçilerin giremediğini, incelemelerin metal dedektörlerle yapıldığını söylüyor. Bozoğlu, bölgede ciddi bir çevresel riskle karşı karşıya olunduğu görüşünde. Çünkü bu atıkların Sabırlı Deresi üzerine yıkıldığını ve atıkların yağışla beraber yeraltı suyuna karışarak Fırat Nehri’ni kirletebileceğini söylüyor.
Ayrıca Bozoğlu, bölgede Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün menfez çalışmaları yaptığını tespit ettiklerini, bu yüzden öncesinde herhangi bir önlem alınmadığını gördüklerini belirtiyor. Bozoğlu’na göre olası kimyasal atık sızmasını belirleyebilmek için de 24 saat içerisinde Fırat Nehri’nin üzerine mobil izleme cihazları kurulmalı ve buralardan alınacak numunelerin hızlıca analiz ettirilmeliydi. Ancak henüz bölgede mobil laboratuvarlara rastlanmıyor.
Özetle, resmi açıklamalar bir risk olmadığını söylese de uzmanlara göre risk olmadığını söylemek için numune sonuçlarının kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşılması gerekiyor.