Bir önceki, ” KOYUN ARTIK ŞU NOKTAYI LÜTFEN “başlıklı makalemizde, 6’lı masanın derhal Cumhurbaşkanı adayını belirleyerek açıklaması gerektiğini, gerekçeleriyle izaha çalışmıştık.
Bu makalemize, görüşümüzü paylaşan olumlu tepkiler aldığımız gibi, olumuz tepkiler de aldık.
Görüşümüze katılmayanların ortak ve klasik gerekçeleri; bugünden aday açıklanırsa yıpranır şeklinde.
Biz, adayın seçimlere bir yıl kala, bugünden açıklanmasının, adayı yıpratacağı görüşüne asla katılmıyoruz.
Daha önce de yazdığımız gibi, bilakis, adayın bugünden belirlenerek açıklanmaması, muhtemel adayların yıpranmalarına ve muhalefet kanadının seçmenleri arasında bir bölünme ve ayrışmaya sebep olmaktadır.
Benim adayım Ekrem İMAMOĞLU, benim adayım Mansur YAVAŞ, KILIÇDAROĞLU Alevi olduğu için kazanamaz, İMAMOĞLU veya Mansur YAVAŞ dışında birisi aday gösterilirse oy vermem, Abdullah GÜL aday gösterilecekmiş gibi, her kafadan çatlak sesler ve dedikodular çıkmaktadır.
Böylesi daha mı iyi Allah’ınız aşkına?
Ne demek? benim adayım falanca, onu aday yapmazlarsa oy vermem, KIIÇDAROĞLU; Alevi, seçilemez sözleri. Bunlar boş ve gereksiz laflar.
6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olursa olsun, seçildiğinde, şu anda iş başında olan ERDOĞAN gibi, kendi serbest iradesiyle ve tek akıl ile tek adam olarak çalışmayacak ki.
6’lı masanın üzerinde anlaşarak ittifak ettikleri ortak payda ve program çerçevesinde faaliyet gösterecek, 6’lı masanın lider kadrosunun kontrolü altında icraat yapacak. Bugünkü, tek adama dayalı, tüm devlet yetkilerinin tek adamda toplandığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin yerine, iyileştirilmiş parlamenter sistemi geri getirerek, yok edilen demokrasiyi, özgürlükleri ve kuvvetler ayrımını, elbirliğiyle yeniden tesis edeceklerdir.
KILIÇDAROĞLU’nun Alevi olmasından, dini inancından size ne, bana ne.
Önemli olan; dürüst, namuslu, yalan söylemeyen, çelişkili konuşmayan, ülke yararına öncelik veren, demokrasini ilke ve kurumlarına, cumhuriyetin temel ilkelerine saygılı, laik, liyakatli ve tecrübeli bir siyasetçi ve devlet adamı olmak değil midir?
KILIÇDAROĞLU’nun dürüstlüğünden, namusundan, liyakatinden, demokratlığından ve tecrübesinden bir şüpheniz var mı?
Şu anda iş başında olanlar; Alevi olmayıp, Sünni Müslümanlar da ne oluyor sanki?
Yolsuzluklarını, israfı, dost, akraba ve yandaş kayırmalarını, yap işlet devret ve kar garantili ihaleler yoluyla hazinenin yandaşlara peşkeş çekilmesini, fakirin vergilerinin zenginlere transfer edilmesini, yaşayarak görmüyor musunuz?
İş başındakiler, iyi ki; hem Müslüman ve hem de sünni’ler.
Bırakınız, kimlik, din ve mezhepler üzerinden siyaset yapmayı.
Evet, 6’lı masa vakit kaybetmeden adayını belirleyerek halkımızla paylaşmalıdır.
Yıpranır görüşü safsatadır. Dürüst, namuslu, yalan söylemeyen, bugüne kadar adı hiçbir yolsuzluğa karışmamış, deneyimli ve liyakatli bir siyasetçiyi bugünden aday olarak gösterip açıklamak, asla o adayı yıpratamaz.
Biz, bundan önceki seçimde, Millet İttifakının bileşeni partiler ayrı ayrı aday göstermesinler, seçimlerin ikinci tura kalması garanti değil ki, eldeki kuş daldaki kuştan daha iyidir, tek adayla seçime girin diye yazdık ve söyledik, dilimizde tüy bitti. Herkes, Ekmelettin vakasına takılı kaldı ve ayrı adaylar çıkarıldı, CHP adayı Muharrem İNCE ve İYİ Parti adayı Meral AKŞENER, nal topladılar, seçim birinci turda bitti.
Meral AKŞENER, özellikle Koray AYDIN’ın oyununa geldi, seçilemeyeceği kesin olduğu halde; onu, bizim adayımız AKŞENER’dir diyerek seçim meydanına ittiler. Aslında amaç; cumhurbaşkanı seçilemeyecek, bunun sonucunda milletvekili de olamayacak ve grubunun başında mecliste olmayacak olan AKŞENER’i yeriz ve genel başkanlığı ele geçiririz diye düşündüler. Gerçekten, AKŞENER Cumhurbaşkanı seçilemediği gibi, milletvekili seçilme hakkını da kaybetti ve grubunun başında mecliste yer alarak daha etkin muhalefet yapma imkanından mahrum kaldı.
Yaşanan bu olumsuz deneyimler, 6’lı masaya, özellikle AKŞENER’e ve diğer liderlere ders olmalıdır.
Bir futbol maçı düşünün, maçın son dakikalarında yenen bir golü telafi ederek maçı çevirmek çok zordur. İşte, Cumhurbaşkanı seçimini de bir futbol maçına benzetirsek, seçimlere çok az bir zaman kala açıklanacak bir adayın; gönlünden başka birilerini geçiren seçmenler tarafından kabullenip benimsenmesi vakit alacağından, adayın isminin şimdi derhal açıklanmasında büyük bir yarar olduğu görüşünde ısrar ediyoruz.
Umarım, ben yanılmış olurum.
Güner Yiğitbaşı
20/04/2022
Hukukçu