Bizim çocukların doğduğu 70’li ve 80 yıllarda, henüz hazır bebek bezleri yoktu.
Eşlerimiz, patiskadan ve havlu bezlerden çocuk bezlerini kendileri yaparlardı veya hazır satın alırlar ve aynı bezleri kirlendikçe yıkayarak, tekrar tekrar kullanırlardı.
Birkaç kullanım ve yıkamadan sonra, beyaz renkte olan bu bezler, kaka rengini alır ve kaynatmadan beyazlaşmazlardı.
Bebek bezlerini her gün yıkamanın yanında, birkaç gün arayla kazana atarak kaynatmak da söz konusuydu.
Eski kadınlar bayağı sıkıntı çektiler.
Sonradan, bir kullanımlık özel kağıtlardan yapılmış hazır bezler türedi ve kadınlarımız için büyük kolaylık oldu. Bebeklerin sağlığı ve temizlik kuralları açısından da bu hazır bezler gerçekten çok kullanışlı olup. bu alanda bir devrim niteliğindeydi.
Hayat pahalılığından, hazır bebek bezleri de nasibini aldı ve el yakar hale geldi, dar gelirli yurttaşlarımız bebek bezi almakta gerçekten zorlanmaya başladılar.
Muhalefet; çare olarak, bebek bezlerinden alınan KDV’nin %18 den %1’e indirilmesini önerdi, ama, Cumhur İttifakını oluşturan iktidar partileri AKP ve MHP birleşerek muhalefetin bu önerisini kabul ettirmedi.
Bebek bezleri ateş pahası olmaya ve el yakmaya devam ediyor anlayacağınız.
Bunlar değil miydi? En az dört çocuk yapın diye eşlere nasihat edenler.
Bunlardı ama, bu değirmenin suyu nereden geliyor onu düşünen yoktu.
Madem çocuk yapın diye öğüt veriyorsun, hiç olmazsa iktidar olarak o çocukların boklu bezlerinin ucundan bir de siz tutun ve kolaylık sağlayın.
Yok, onlara göre kadının işi ne?
Kadın evde otursun, sosyal hayata dahil olmasın, meslek sahibi olmasın, çalışmasın, sadece evinde çalışsın, kocasını tatmin etsin, meyvasını toplasın çocuk doğursun, bir zahmet çocuğun boklu bezlerini de yıkayıp kaynatsın, aynı bezleri tekrar tekrar kullansın, bizim analarımız bizi hazır çocuk bezleriyle mi büyüttü diye düşünüyorlar ve bu nedenle de, çocuk bezlerindeki vergi indirimine karşılar.
Aslında kadına verdikleri değere ve kadına biçtikleri role çok uygun bu davranışları.
Bu kafa yapısından, başka bir şey beklemek, abesle iştigal olsa gerek.
Güner Yiğitbaşı
10/03/2022
Hukukçu