Kızım Sana Söylüyorum Gelinim Sen Anla

Kızım Sana Söylüyorum Gelinim Sen Anla

İzmir’in Seferihisar ilçesinde düzenlenen 27. dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısına katılan CHP Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU,  parti üyelerine seslenerek;  “Şunu artık bilmek zorundayım.  Siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor.  Bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum.  Artık beraber karar verelim;  bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz? Benimleyseniz benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum.  Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum” diye konuşarak; resmen,  CHP‘nin Cumhurbaşkanı adayı benim dedi ve zaten malum olan adaylığını alenen ilan etti bize göre.  

Evet, en başta CHP’li İstanbul ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanları ve yandaşları olmak üzere, anket sonuçlarına göre isimlerinin Cumhurbaşkanlığı adaylığında öne çıkmasından memnun ve mutluluk duyarak, açıkça biz bu adaylıkta yokuz, belediyemizin başındayız, yıllar sonra kazandığımız belediyelerimizi ve kestiğimiz hortumları, yeniden AKP‘ye teslim etmenin vebalini taşımak istemiyoruz, bizim cumhurbaşkanı adayımız,  genel Başkanımız KILIÇDAROĞLU‘dur diyemedikleri, bu kapıyı aralık tuttukları için, anket yapan şirketler İMAMOĞLU ve YAVAŞ‘ı da dikkate almak zorunda kalıyorlar ve anket sonuçlarında bu iki isim de yer aldığı için seçmenin ve partililerin kafaları karışıyordu. 

CHP içindeki; kendilerini,  sözde katıksız ATATÜRKÇÜ ve ulusalcı gören ve KILIÇDAROĞLU’nu sağa yanaşarak partinin ilkelerine ihanet içinde gören, KILIÇDAROĞLU’nun merkez sağı da kucaklayan ülke gerçeklerine uygun seçim  kazanma ve sonuç alma stratejisine anlayış göstermekten aciz,  azınlık teşkil eden KILIÇDAROĞLU‘na  muhalif malum  kanat,  KILIÇDAROĞLU‘nu haklı olarak endişelendiriyor ve  üzüyordu. 

KILIÇDAROĞLU; dünkü rest mahiyetindeki konuşmayı bu nedenle yapmak zorunda kaldı. 

Parti içindeki muhalifler kadar, Millet İttifakı ve altılı masanın bileşeni partiler arasında da,  hala KILIÇDAROĞLU‘na seçimi kazanacağı konusunda güvenemeyenler vardı. Hem altılı masaya koşarak gelmiş, birçok toplantılarına katılmış,  Millet İttifakının ve Altılı Masanın mimarı ve lideri KILIÇDAROĞLU ile el sıkışmış olmalarına rağmen, KILIÇDAROĞLU‘nun ortak adaylığı konusunda hala çatlak sesler çıkarıyorlardı. 

KILIÇDAOĞLU; dünkü Seferihisar konuşmasında, kızım sana söylüyorum diye CHP’ye hitap ederken, aynı zamanda gelinim sen anla diyerek,  Altılı Masanın bileşeni parti liderlerine ve mensuplarına da sesleniyordu aslında. 

KILIÇDAROĞLU;  bu konuşmasıyla, evet ben demokratlığım, saygım  ve kibarlığım nedenleriyle, Altılı Masanın onay vermesi halinde ortak adayım demekle birlikte, artık geri dönüşü olmayan bir yola girdim, CHP benim adaylığımı kabul edecek, CHP olarak adayımızı belirledik, CHP‘nin tek adayı benim, bırakın artık partimizin içini karıştırmayı, İMAMOĞLU ve YAVAŞ isimlerini artık telaffuz etmeyin ve bana odaklanın, benim adaylığıma karşı çıkan altılı masa bileşeni parti veya partilerin, altılı masadan ayrılmaya hak ve yetkileri vardır, ancak bunun hem partileri ve hem de ülkenin menfaatlerine vereceği zararlara da katlanmak ve sorumluluğunu da üzerlerine almak zorundadırlar demek istemiştir. 

Bize göre de,  KILIÇDAROĞLU‘nun adaylığına onay vermeyecek olan altılı masanın bileşeni partiler, şimdiden eşyalarını toplamaya başlamalılar ve halkı daha fazla kandırıp mutlandırmadan masadan sessizce ayrılarak, kaderleriyle baş başa kalmalıdırlar. 

Bize göre, ara sıra çıkan çatlak seslere rağmen; Altılı Masada yer alan ve bugünkü varlığını CHP‘ye borçlu olan İYİ Parti; lideri AKŞENER‘in kadirbilir kişiliği ve ülke severliği sayesinde,  KILIÇDAROĞLU‘nun Cumhurbaşkanlığı ortak adaylığına tereddütsüz onay verecektir. 

Altılı Masanın, Millet İttifakından gelen Demokrat Parti ve Saadet Partisi bileşenleri de, bugüne kadar süre gelen tutumlarına bakıldığında;  bize göre,  KILIÇDAROĞLU‘nun otak adaylığına onay vereceklerdir. 

AKP‘den kopup gelen, esasen önceki Millet İttifakının bileşenleri de olmayan Gelecek ve Deva Partileri’nin ne yapacakları,  bize göre şüphelidir ve sonuca da önemli bir katkıları olmayacaktır, masada olmalarıyla olmamaları,  farklı bir  sonuç doğurmayacaktır.  AKP‘nin oylarını,  altılı masada olsalar da olmasalar da bir miktar böleceklerdir o kadar.  

Bize göre, KILIÇDAROĞLU‘nun;  dünkü çıkışı ve sonrasında atılan mesajlarla,  partisinden tam destek almasından  ve CHP‘nin tek ve vazgeçilemez  Cumhurbaşkanı adayı olduğunun tescil edilmesinden sonra, artık Altılı Masanın bu işi uzatmasının hiçbir anlamı ve değeri kalmamıştır. 

KILIÇDAROĞLU’nun;  artık iyice ortaya çıkan ve geri dönülmesi imkansız ortak adaylığı;  Altılı Masada, 2. Ekim toplantısında derhal oylanmalı ve Altılı Masanın,  bundan sonra kaçlı olarak devam edeceği, şimdi olduğu gibi altılı masa olarak mı, yoksa dörtlü veya üçlü masa olarak mı devam edeceği, hiç arzu etmeyiz ama, altılı masanın tamamen dağılıp dağılmayacağı, seçimlere daha zaman varken açıklık kazanmalı ve milletle daha fazla  alay edilmemelidir.

Güner Yiğitbaşı

24/09/2022

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Bir Cevap Yazın

siegram sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et