Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 41 Ayda 41 Eser Toplu Açılış Töreni’ne katılarak burada bir konuşma yapmış
Eyüp sultan Camii meydanın konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; ekonomiye ilişkin mesajlar vererek, yine milletten ‘sabır beklediğini’ söylemiş.
Erdoğan, “Dengesiz fiyatlar durulmaya başladı. Hükümet olarak ülke ekonomisine zarar verme pahasına günlük kazanç peşinde koşanları yakından takip ediyoruz. Bu gözü doymazların hesaplarını ellerine tutuşturmakta kararlıyız. Türkiye’yi son 20 yılda nasıl her badireden çıkarmışsak inşallah bugünkü sıkıntıları da biz çözeceğiz. Milletimden biraz daha sabır ve mücadelemize destek bekliyorum. ” demiş.
ERDOĞAN; gerçekten halkın sabrının artık taşmak üzere olduğunun farkında değil.
Bu fakir halk, bu saray iktidarının lüks ve safahatına, israfına, yandaş beşli müteahhitlerin kar garantilerine vergileriyle destek olmaktan bıktı artık, gerçekten sabır taşı olsa tam ortasından çatlar.
ERDOĞAN’ın beyanına göre, dengesiz fiyatlar durulmaya başlamış.
ERDOĞAN’ın dengesiz fiyatlar dediği şey, en başta kendisinin bazı ürünlerden alınan ÖTV lere acımasızca yaptığı zamlar, akaryakıta orantısız yaptığı ve pompaya yansıttığı zamlar ve buna bağlı olarak zincirleme olarak tüm ürünlere zorunlu olarak domino etkisiyle yapılan kaçınılmaz zamlar.
ERDOĞAN; fiyat artışının nedenini, kendi yanlış ekonomi politikasında, faiz neden enflasyon sonuç saçma tezinde aramalıdır.
ERDOĞAN; dini referans alarak, politika faizlerini %14 de sabitledi ama, asıl fiyatlara ve üreticilerin girdi maliyetlerine yansıyan kredi faizleri sürekli artıyor.
Bu ne perhiz, ne lahana turşusu?
Bu işten tek kazançlı çıkan sadece bankalar, %14 den kredi alarak daha pahalıya halka satan bankalar, kar rekoru kırıyorlar bu sene.
Tam bir kandırmaca. Fakirden alıp, zengine aktarma politikası.
Sarayın bu akıl almaz çarpık ekonomi politikası; halkı inandırmadığı gibi, din adına faize karşı olduğunu iddia eden EROĞAN, sanırım Allah’ı da kandırdığına inanmıyordur inşallah.
Bu söz de din referanslı ekonomi ve çifte standart faiz anlayışıyla, Allah’ı kandırdığını sanıyorsa, büyük günah işliyor demektir.
ERDOĞAN; konuşmasında, “ Hükümet olarak ülke ekonomisine zarar verme pahasına günlük kazanç peşinde koşanları yakından takip ediyoruz. Bu gözü doymazların hesaplarını ellerine tutuşturmakta kararlıyız” demiş, tam bir komedi. Gülmek mi gerekiyor, yoksa ağlamak mı kestiremedim ve dondum kaldım.
Günlük kazanç peşinde koşan gözü doymaz kişilerden bahsetmiş ve bunlardan hesap soracaklarını söylemiş.
Kim bu kazanç peşinde koşan, bir türlü doymak bilmeyen, gözü doymazlar acaba?
ERDOĞAN; kendisi iktidarda değil de, ana muhalefet partisi lideriymiş gibi konuşmuş, sanki KILIÇDAROĞLU iktidarda.
ERDOĞAN; hazineyi boşaltma pahasına ihale dahi açmadan, yasalara aykırı olarak 21/b ye göre, önemli ihaleleri gözleri doymayan yandaş müteahhitlere peşkeş çeken kendisi değilmiş gibi, günlük kazanç peşinde koşan gözü doymazlardan bahsederek onlardan hesap soracaklarını sıkılmadan beyan edebiliyor.
ERDOĞAN; hesaplarını ellerine tutuşturacağı gözü doymazları arıyorsa, fazla uzaklara gitmesin, şöyle yakın çevresine bir baksın yeterli.
Yap işlet devret yoluyla, dolara endeksli kar garantili yollar, köprüler, tüneller, hastaneler, hava meydanları yapan üç beş yandaş müteahhitlerden hesap sorsun, o gözü doymazların hesaplarını ellerine tutuştursun.
Gerçekten, AKP ve Saray iktidarı; ülkeyi yönetemediği gibi, ne söylediğinin de farkında değil, kroke olmuş vaziyette, adeta yolunu şaşırmış ve bir uçuruma doğru gidiyor ülkeyi de beraberinde götürerek tabi.
Bay Kemal; ayıp ediyor doğrusu, ERDOĞAN’a hiç acımıyor, vurdukça vuruyor, hiç maç kazanamamanın hıncı içinde, dersine iyi çalışmış bu sefer, sanırım sayıyla değil nakavtla galip gelmeye ant içmiş.
Haydi Bay KEMAL, az kaldı.
Son gülen iyi gülecek.
Güner Yiğitbaşı
24/07/ 2022
Hukukçu